- Diyetisyenlerin Medyası
- Posts
- Çoğu Danışmanlık Süreci Neden Yarı Yolda Tıkanır?
Çoğu Danışmanlık Süreci Neden Yarı Yolda Tıkanır?
“Danışmanlık sürecinde neden çoğu süreç yarıda bırakılıyor? İşte bizim içgörümüz.”
Dün, danışmanlık verdiğimiz diyetisyenlerden biriyle yollarımızı ayırdık.
Bize şu geri bildirimi iletti:
“Açıkçası bu süreçte verilenleri uygulamakta zorlandım ve kendi yaşam tarzım ile beklentilerimle tam olarak örtüşmediğini fark ettim.”
Bu son zamanlarda çok sık karşılaştığımız bir durum. Çünkü kimi zaman reklam vermeyi kesiyorsunuz, kendi başınıza ilerleseniz bile bir noktada bırakıyorsunuz; ya da danışmanlık alıyorsanız, süreci yarıda bırakıyorsunuz.
Danışmanlık sürecinde danışmanın ve diyetisyenin bakış açısı, olaya yaklaştığı frekans aynı değilse…
İster en iyi strateji sunulsun, ister çok yüksek bütçe harcansın, kalıcı sonuçlar almak mümkün değildir.
Doğru frekans; sizin kendi yaşam tarzınıza uygun, sürdürülebilir bir hızda ilerlerken, danışmanın da bu tempoya eşlik edip yön gösterebilmesidir.
Ve bu frekansı yakalayabilmek için sürecin en başında tüm sınırların, beklentilerin ve rollerin net olması gerekir.
Bir diğer yanılgı da şudur: danışmanlık alındığında bir anda “vay be” dedirtecek sonuçlar görmek isteniyor. Sorunların da çok hızlı çözülmesi bekleniyor.
Meta reklamları da çoğu zaman bir sihirli değnek gibi görülüyor.
Oysa bu bir süreçtir. Pek çok şeyin oturması en az 90 günlük bir periyot ister. Ama çoğu zaman ilk ayın sonunda beklentiler gerçekleşmeyince süreçten vazgeçiliyor.
Sözün özü; bu bir yolculuk. Hiçbir şey sihirli değnek değil. Bu süreç hem nakit hem vakit, kısaca özveri gerektirir ve bunu göz ardı ederseniz tüm danışmanlık süredi. Aksi halde ya reklamda ya danışmanda sürekli suç aranır.
Tabii baştan her şey konuşulsa da, süreç içerisinde olumsuzluklar ve ayrılıklar yaşanabilir. Bu da çok normaldir.
Çünkü temelleri sağlam olan bir kişisel marka inşası uzun yıllar alan bir iştir. Sonuç olarak, bu süreçte ne ekerseniz onu biçersiniz
Reply